
0 ila 5 yaş arası çocuklarda uyku bozuklukları
Çocuk uykusu bozuklukları pek çok biçimde görülebilir: Uykuya dalmakta zorlanma, birden fazla uyanış en sık rastlanan şekilleri olmakla birlikte, kabus, gece terörü ve somnambulizm de söz konusudur. Her vaka kendine özgü olduğundan, nedenlerin bilinmesi zor olabilir. Bir klinik psikolog ve psikanalizci olan Lyliane Nemet Pier, ebeveynlerin çocuk uykusu hakkındaki sorularına, uyku bozukluklarının ne olduğunu ve bu sorunu nasıl giderebileceklerini anlamalarına yardımcı olmak üzere cevap veriyor. Konularına göre ayrılmış, soru ve cevap şeklinde hazırlanmış, komple bir dosya sunulmaktadır ve her cevap, çocuğun uyku bozukluklarını daha iyi anlamak ve bu sorunla başa çıkmak isteyen ebeveynler için pratik önerilerle birleştirilmektedir.
Çocuk uykusu üzerine temel bilgiler
5 soruda çocuk uykusu

Uyku düzeni
Çocuğun uykusu, yaşamın seyrinde gelişen döngüler halinde organize edilir ve bu döngüler de de birkaç evreden oluşur. Bu döngüler, vagonları uykunun farklı evrelerini temsil eden küçük trenlere ve lokomotif ise uykuya dalma evresine benzetilebilir. Büyüdükçe çocuk, daha düzenli bir tempo elde ederek, giderek kendi gece uykusunu düzene sokar. Videomuz sayesinde, çocuğunuzun uyku döngülerini ve özgün özelliklerini öğrenerek, daha iyi uyumasına yardımcı olabilirsiniz.

Çocuğun uykusu, farklı uyku evrelerinin birbirlerini takip etmeleri ile, biyolojik bir tempo üzerine kuruludur. Çocuğun, ilk dinlenme evresinin başında uyuma arzusu göstermesi ile yatağına yatırılması gerekir. Anne ve baba, çocuklarının uyku ihtiyacı belirtilerine karşı dikkatli olmalıdır. Bu belirtiler her çocukta farklı olabilir, esneme, parmağını emme, gözlerini ovuşturma, kulak memesini tutma, göz-kaş arasında kızarma gibi fiziksel olabilecekleri gibi, çocuğun bacaklarını karnına toplaması, oyun oynadığı sırada yere uzanması veya aksine çok hareketlilik göstermesi gibi davranışsal da olabilir. Bu işaretler uyku vaktinin yaklaştığını gösterir ve ebeveynin çocuğunu kolay uyutmasına yardım olur. Buna karşın, yatağa gidiş, dinlenme evresinin ortasında bir yerde olursa, çocuk uyumakta zorlanabilecektir.
Uyku evrelerinin belirtilerine karşı dikkatli olun, çocuğunuzu uyuma isteği işaretleri gösterir göstermez yatırın. Yemek vaktinin, uyku düzenine göre uyarlanması tercih edilmelidir; çocuk yemek sonunda yatırılmalıdır. Uykuya dalmasının kolaylaşması için, çocuğun, kendisini iyi hissedeceği ve uyumaktan keyif duyacağı koşullar içinde olması gerekir.

Yaklaşık 2 aylık olana dek, bebeklerin uykusu, 25 dakikalık sakin uykuyu takip eden, 25 dakikalık hareketli uyku evrelerini içerir. Yani her uyku evresi 50 dakika sürer. Hareketli uyku bir uyanma fazına benzer, bebeğin göz kapaklarında, bacaklar ve kollarında, yüz mimiklerinde oynamalar olur, derin uyumasına rağmen mırıldanmalar çıkarır. Bebek ağlayabilir, uykusundan uyanabilir, ancak genellikle hızlı bir şekilde yeniden uykuya dalar.
Çocuğunuzun yaşına göre uyku evrelerini iyi anlamak için, size "uyku düzeni" konusunu ayrıntılı şekilde açıklayan videomuzu izleyebilirsiniz.
Bebeğiniz ağladığında veya yüz mimikleri olduğunda hemen başına gitmeyin; çünkü derin bir uyku fazında olabilir. Birkaç dakika içinde sakinleşiyorsa, rüya görüyor demektir ve tek başına yeniden uykuya dalmaya bırakılması gerekir. Uyanırsa, yatağından çıkarılmaması gerekir, zira yeniden uykuya dalamayabilir.

Gece terörü sık görülen bir durum değildir, kabuslara karşın, çocukların yalnızca %3'lük bir bölümü bu durumla karşı karşıyadır. 15 aylıktan küçük bebeklerde çok nadirdir, genellikle 4 yaş ila 12 yaş arasında görülür. Çok derin uyku fazında, yani gecenin, çocuğun derin uykuda olduğu ilk bölümündeki uykuda yaşanırlar. Bunaltı ibareleri ile birlikte, çocuğun çığlık atması veya ağlamaları ile ortaya çıkan uyku düzensizliğidir. Çocuğun bedeni titreme ve terleme etkisi altındadır. Genellikle çocuk, uyandığında her şeyi unutmuş olur. Gene terörlerinin başlıca nedeni uyku eksikliğidir, ancak çocuğun günlük yaşamındaki değişikliklere bağlı sinirlilik durumu da neden olabilir. Gün içinde şekerleme yapması, küçük yaştaki çocukta bu sorunun çözülmesine yardımcı olabilir: Bir yaşına dek günde 3 şekerleme, 15 aylıktan itibaren 2 ve daha sonrasında günde bir şekerleme şeklinde.
Gece terörü durumunda, çocuğunuzu uyandırmanız, sarsmanız veya avutmanız bir işe yaramaz; zira derin uykudadır ve zihni avutma cümlelerine açık değildir. Gece terörü çok sık görülmeye başlanırsa, nedeninin anlaşılması için bir psikoloğa başvurulmalıdır.

Bebeğin "deliksiz uyuması", gece yarısı ve sabah 5 arasında acıkmadan veya ebeveynini çağırmadan uyuması anlamına gelir. Ortalama olarak, bebek 3 ila 6 ay arasında deliksiz uyumaya başlar. Bebeğin sirkadiyen ritmi büyüdükçe gelişir; bu da onun gündüz/gece değişimine çok çabuk duyarlı olmasını sağlar; gün boyunca daha uzun süre uyanık kalacak ve geceleri daha uzun uyuyacaktır. Derin uyku fazı arttıkça, geceleri daha az uyanacaktır. Yine de, deliksiz uyumak demek bebeğin gece uyanmadığı anlamına gelmez. Her uyku evresi geçişinde uyanması normaldir; ancak birkaç dakika sonra kendi kendine yeniden uykuya dalar. Gerçek "uyku düzensizlikleri"nden ancak, bebeğin 6 aylıktan sonra ebeveynlerini sürekli olarak gece uyandırması durumunda bahsedilebilir.
Gündüz/gece veya gün ışığı/karanlık geçişi, bebek için en önemli zaman göstergesidir. Yeni doğduğu dönemde saat 12.00 ila 16.00 arasında dışarıda dolaştırılan bir bebek, evde kalan bir bebeğe göre daha fazla uyur. Bebek büyüdüğünde, sabah yataktan kalkma saatinin düzenliliği daha fazla önem kazanır. Bir bebeğin uykuya dalmak için ışığa ihtiyacı yoktur; karanlıktan korkma genellikle 2 yaştan önce görülen bir durum değildir ve karanlık uykuya dalmaya yardımcı olur. Gündüz ve gece arasında geçişe yardımcı olmak için, bir uyku ritüeli oluşturabilirsiniz.

Uyku düzensizliklerinin kaynağı, bazı mekanik sorunlar olabilir. Bebekte, doğum da travma nedeni olabilir, bedensel tutulmalara, sistemik ağrılara veya kafatasında baskıya neden olabilir. Kolik veya gastroözofageal reflüye bağlı bazı ağrı bebeğin uykusunu veya uykuya dalmasını olumsuz yönde etkileyebilir. Buna ek olarak bebek, uykusunu bozacak bir dış strese bağlı huzursuzluk yaşayabilir. Bu mekanik problemler, bebeğin rahatlamasını zorlaştıracak, rahatsızlık veya genel halsizlik hissetmesine neden olacaktır. Osteopat, bebeğin vücudunu inceleyecek, farklı gerilimleri algılayacak, bebeğin vücudunun yeniden dengeye ve huzura kavuşması için bu gerilim düğümlerini çözecektir. Bebek böylece daha kolay ve huzurla uykuya dalabilir. Yine de, sorun mekanik bir sorun değilse, osteopati ile iyileşme sağlanamayacaktır.
Osteopati konsültasyonu, çocuk doktoru ile yapılan birinci basamağı teşkil edecek muayenelerin tamamlayıcısı olarak düşünülmelidir. Kemik, kas ve eklem yapıları yumuşatılabilir olduğunda, osteopat bebeğinizin yaşamının ilk günlerinden müdahale edebilir; düzeltmeler böylelikle daha hızlı ve daha verimli olacaktır. Bir sorundan şüphe duymanız durumunda, hekime başvurmakta tereddüt etmeyin!